Alçakgönüllük Öğretisi

Sevgili Surya

3 Ocak 2006

 

BEN Surya! Size tekrar gelen. Dünya gezegenindeki durum normalleşti ve ben ihtiyaç duyduğunuz Bilgiyi vermek için planlanmış yola dönmeye hazırım. Sizinle konuşmaya geldiğimiz ölçüde, bilincinizi ve dünya algılayışınızı genişletme imkânınız vardır. Ve size herhangi bir Mesajdan yeni bir şey elde etmediğiniz gibi gelse de, kendinizi kandırmayın. Şu anda bulunduğunuz başarı seviyenizi abartmak size mahsustur. Bu yüzden sizden başlıca talebimiz alçakgönüllük özelliğidir. Alçakgönüllük özelliği aşağılanmanız ve yaltaklanmanız gerekir demek değildir. Hayır, bu alçakgönüllüğün ve hizmet etmenin yanlış anlamı olacaktır. Çünkü alçakgönüllük özelliği her şeyden önce Yaratanla olan Birliğinizi hissettiğiniz durum varsayılıyor. Sizler çevrenizdeki dünyanın Yaratılışını öyle açık ve öyle yüce bir şekilde algılamaya başlıyor, öyle ilahi heyecan ve sizi taşıran bir sevgi hissediyorsunuz ki, bilincinizin bu durumunu mümkün olduğu kadar uzun korumanız için her şeye hazırsınızdır. Sahip olduğunuz her şeyi hatta fiziksel bedeninizi, ruhunuzu, tüm özünüzü feda etmeye hazırsınızdır. Çünkü sonuçta anlıyorsunuz ki feda ettiğiniz bir şey yoktur. Çevrenizdeki yaşamla Birliğinizi öyle hissediyor ve Yaratanla Birlik duygusuna öyle derin giriyorsunuz ki, egonuz şeklinde beni ve sizi, sizi ve Tanrıyı, sizi ve yaşamın her bir zerreciğinden ayıran sınır sizin için yok oluyor. Ve bu durumdayken Yaratanın lütfu için sonsuz şükran duyuyorsunuzdur. Ve dünyanızda sizi saran sessiz sevinç ve nedensiz mutluluk durumuyla kıyaslanabilecek bir şey yoktur.

Ve bu durumdayken sizler eğer Tanrının Kutsal İradesi bu ise her türlü sorumluluğu ve her türlü sınamayı kabul etmenize izin veren ilahi heyecanı nihayet hissedebiliyorsunuzdur. Hayır, bu his hiçbir şekilde köleliğe benzemiyor. Her köle, ruhun derinliklerinde kölelik durumundan nefret duymakta ve sahibinden nefret etmektedir. Ve özgürlük ümidini hiçbir zaman kaybetmiyor. Sizin alçakgönüllülüğünüz ise tam özgürlük, sonsuz özgürlük duygusundan kaynaklanıyor. Bireysel olarak gerçek özgürlüğünüzün, bu evrende var olan İlahi Yasaya tümüyle itaat etiğiniz zaman başladığını hissediyorsunuz. Sizler, Yüce Yasaya itaat ediyor ve aynı zamanda bu Yasanın çerçevesi içinde hareket etmek için sınırsız özgürlük elde ediyorsunuzdur. Size, sözlerimin içsel çelişki içerdikleri gibi gelebilir. Sözlerimin kesin Gerçek olduğunu kabul etmeniz için sizi zorlamıyor ve acele ettirmiyorum. Sadece sözlerim üstünde düşünün. Çevrenizdeki dünyanızda neye sahip olduğunuzu, dünyanızın eşyalarına karşı hissettiğiniz bağımlılıklarınızı analiz edin.

Ve aslında sizler dünyanızın eşyalarına karşı bir kölelik esaretinde bulunduğunuzu anlamaya çalışın. Sizler öyle bir esirlikte bulunuyorsunuz ki aslında eşyalarınızın kölesi ve bunun bir sonucu olarak da dünyanızın şartlarının kölesisinizdir. Ve önünüze er ya da geç hangi özgürlüğü seçtiğiniz sorusu duracaktır. Gerçek, İlahi, sizi dünyanızın eşyalarına karşı kölelik esaretinden kurtaran özgürlüğü mü. Veya önceden olduğu gibi illüzyonlu serbestlikte mi bulunmayı tercih ediyorsunuz ki ona özgü olan tek bir özelliğidir – bu evrende var olan Yasa’ya uymamak. Düşünün ve değerlendirin. Şimdi neye sahip olduğunuzu ve sadece isteğinizi belirtip, tüm peygamber ve Dünya’da şimdiye kadar var olan dinlerin tüm kurucuları tarafından size emredilmiş, sizi egonuzdan kurtaran Yola, Tekâmül Yoluna başlarsanız sahip olabileceklerinizi bir düşünün.

Bu dinler daha sonra sıkı takipçilerden her ne kadar değiştirildiyseler de, yine de temel özellik İlahi alçakgönüllük kutsal kitaplardan çıkartılamamış ve alınamamıştır. Yapılabilecek ve yapılmış olan tek şey Tanrı’nın adına konuşma hakkını kendine mal etmiş insanlar, İlahi alçakgönüllük ve Tanrı’nın İradesine itaat etme özellikleri yerine, insani dinlerde ve kiliselerinde var olan yasalara boyun eğme özelliklerini talep etmeye başlamışlardır. Hatırlarsanız size dünyanızda var olan her özelliğin ve her şartının çarpıtılabileceğini ve çift karakter taşıdığını söylemiştik. Bugün sizinle alçakgönüllük özelliğinin, onun gerçek anlamı ve bu özelliğin dünyevi yöneticilerinin yaptıkları tahrifatları üstünde durduk. Bu yüzden bir özellik hakkında düşünürken, dünyanızda var olan bu özelliğin, kendi İlahi doğasına ne kadar uyumlu olup olmadığını analiz etmeye çalışın. Ve eğer hayatınızda karşılaştığınız her özelliği onun İlahi şekline uyumluluğu bakımdan üstünde düşünür ve analiz ederseniz ve ondan Tanrı’dan olmayan, bu İlahi özelliğe yapışmış ve onu değiştirmiş  her şeyi çıkarttığınız ve ayırdığınız zaman, gereksizi çıkartarak sizi çevreleyen her şeyde yalnızca İlahi olanı bırakırsanız sizler mükemmeliyete ulaşabilirsiniz.

Ve bu süreç bir hayat ya da birkaç hayat almayacaktır. Çünkü Dünya gezegenindeki varlığınız, sizin bütün binlerce ve milyonlarca bedenlenmeleriniz sadece, içinizde Tanrı’ya ait olan ile insani bilinciniz tarafından yaratılanı ayırmanızı ve bölmenizi amaçlamaktadır. Sizler Tanrı gibisinizdir ve tüm evreni yaratan Tanrı gibi, sizler de serbest iradeniz ve bilincinizin yardımıyla dünyanızın illüzyonunu yaratıyorsunuzdur. Ama daha sonra bir dönüm noktası geliyor, illüzyonun küçülmeye başlaması gereken bir nokta. Sizler bilincinizde İlahi amacınızın yeni anlayış seviyesine yükseliyor ve bilincinizde gerçek olan ile gerçek olmayanı, İlahi ile illüzyonlu olanı ayırma sürecine başlıyorsunuzdur.

Size bunu İlahi alçakgönüllük özelliği ve onun insani analoğu örneği ile gösterdim. Aynı şekilde diğer insani özellikleri alabilir ve analiz edebilirsiniz: sevgi, sadakat, mükemmeliyet, inanç. Her bir özellikte onu anladığınız şekliyle, İlahi başlangıç ve illüzyonlu katkı mevcuttur. Bilincinizin yardımıyla İlahi olanı illüzyonlu olandan ayırt etme ve ayırma sürecine başlayabilirsiniz. Bu yol ile sizler Tanrı ile beraber yaratıcı oluyorsunuzdur. Ve bu yol ile kendi çevrenizde İlahi Gerçekliği yaratabiliyorsunuzdur.

Bu yüzden ertelemeyin ve asıl amacınıza, kendi aklınızda ve yüreğinizde Gerçek olan ile gerçek olmayanı ayırmaya başlayın. Ve sizi temin ederim ki bu sizin insani işlerinizden çok daha ilginç bir iştir. Ve en önemlisi bütün beşeri işinize aynı şekilde İlahi ve ondaki insani birleşiminin bakış açısından bakılabilir. Ve kişi ne kadar daha yüksek bilinç gelişim seviyesine ulaşırsa, kendi çalışmalarında Gerçek ile illüzyonu ayıran o kadar daha ince sınırları ayırt etmeye başlıyorsunuz. Sizler resmen illüzyonun örtülerini birbiri ardına kaldırıyor ve Gerçeğe doğru her yeni adımla, bu örtüler giderek daha ince ve ince olmaktadır. Bizler bugün alçakgönüllük hakkında konuştuk ve bugün İlahi ses katmanız gereken dünyanızın herhangi bir özelliği hakkında konuştuk. Ve takip etmeniz gereken Tanrı’nın mucizesi ve amacı budur.

Sizden ayrılıyor ve düşüncelerinizle sizi baş başa bırakıyorum.

 

BEN Surya ve ben size Ebedi Yasayı öğretmeye geldim.

 

 

KAPAT