İllüzyon dünyasından İlahi Dünya’ya geçiş hakkında bir sohbet Tanrı Maitreya 13 Haziran 2010 BEN Maitreya. Yeniden geldim. Bugün, daha önce olduğu gibi, sizlere belirli bir anlayış kazandırmak ve bilincimin bir parçasını sizin bilincinize aktarmak istiyorum. Bizler enerji alışverişinde bulunuyoruz ve bu alışveriş sayesinde birbirimizi zenginleştiriyoruz. Bu yüzden tekrar tekrar geliyorum. Dünyanızı inceliyorum. Bilinciniz ebedi hakikatleri algılayabildiğinde, bizler doğrudan iletişim kurabileceğiz. Ve o zamana dek, bilinciniz aldatıcı şeylerle meşgul olduğu sürece, bizler dünyalar arasında uzatılmış sadece kısa bir anlığına,el sıkışabiliriz. Sizin maddesel enerjilere ve izlenimlere düşkünlüğünüz iletişim kurmamızı engellemektedir. Bilinciniz daima dünyanızın şu veya bu eşyasına bağımlı kalıyor. Özgürlük yok. Ve bilinciniz özgür olmadığı için bizler iletişim kuramıyoruz. Sizler hapsedilmişsiniz. Ve bu hapishane fiziksel dünyada sizi kuşatan illüzyondur. Bilinciniz sürekli illüzyonun ormanlarında dolaşıp duruyor. Bizim dünyamıza bir dakika bile konsantre olamıyorsunuz. Böyle bir durumda birbirimizi nasıl anlayabiliriz ki? Sizler ancak, dört alt bedeninizden illüzyonun örtülerini çıkarıp atmaya başladığınız zaman bilincinizde bana yaklaşabileceksiniz. Ve bunun adı Tekamül Yolu’na adım atmak ve bu Yolu takip etmektir. Bu dünyanın şu anki hali öyle ki illüzyonun ağından kaçıp kurtulabilmek için insani bilincinizi, fani aklınızı ve isteklerinizi aşmakla ilgili olarak büyük çabalar ortaya koymanız gerekir. Bu yüzden bu Yol, içinde bulunduğumuz zaman periyodunda gerçekten de çok zahmetlidir. Dünyanızda prestijli, gerekli ve zaruri kabul edilen her şeyden vazgeçmek, kendinizden kesip atmak zorundasınız. Bu mesajımı okuyan birçok kişi, benim ne hakkında konuştuğumu anlamaz bile. Çünkü farklı dilden konuşuyoruz. Bilinciniz, hem benim hem de diğer Yükselmiş Üstatların anlattığı İlahi Hakikate doğru bir lotus çiçeği gibi açana dek, birbirimizi anlayamayacağız. Etraftaki her şeyden vazgeçmek. Sizler bunu zorbalık olarak, anlaşılmaz ve tehlikeli bir şeymiş gibi algılıyorsunuz. Evet, daha önce nasılsa yine aynı. Bizler bir deniz kabuğu misali, bilinci yavaşça bize doğru açılmaya hazır olan o çok az kişiye seslendik. Fakat ne hakkında konuştuğumuzu idrak etmek bu birkaç kişi için bile çok zordu. Şunu anlayın: Biz sizin için yalnızca İyiliği, yalnızca Aşkı, yalnızca olabilecek en güzel şeyi istiyoruz. Ancak, bizim iyilik, aşk ve en güzel şey anlayışımız farklı, çünkü sizin dünyanız tepe-taklak olmuş bir dünyadır. Bize yüce ve İlahi gelen her şey size şüpheli ve sıkıntı verici olarak görünüyor. Dünyalarımız arasındaki bağlantıyı engelleyen esas sıkıntı işte budur. Ve bilincin değişimi, onun aynı dili konuşabileceğimiz bir seviyeye yükselmesi sorunu, güncel ve önemlidir. Ve bu, sizin zamanınızın en temel sorunudur. Yoksa O’na tamamen güvendiğinizde Tanrı’nın sizinle ilgilenmeyeceğini mi düşünüyorsunuz? Yoksa Yeni Dünya’ya doğru pek de emin olmayan bir adım attığınızda, özenli ellerin sizi korumayacağını mı düşünüyorsunuz? Bir bedenlenmeden diğerine pek çok hayal kırıklığı ve başarısızlıkla karşılaştınız. Ve ruhunuzda açılan bu yaralar hala şifa bulup iyileşemedi. İşte bu, İnanç yokluğunuzun sebebi. Ve yine bu, sözlerimizi neden Hakikat olarak kabul edemediğinizin de sebebidir. Çok fazla yanmışsınız. Ve daha önce de birçok peygamber aracılığıyla işittiniz sesimizi yeniden işitmeniz gereken zaman geldiğinde, şüpheye kapılıyorsunuz. Dinliyorsunuz ama duymuyorsunuz. Okuyorsunuz ama güvenmiyorsunuz. Ve bu da sizin hakkınız. İllüzyon dünyasında işleyen bir Yasa vardır. Ve bu Yasa kusursuz bir şekilde işlemektedir. Bu Yasa diyor ki: İnandığınız ve amaç edindiğiniz her şey mutlaka gerçekleşir. İşte bu yüzden bizler İnancın önemi ve Üstatlara bağlılığın önemi hakkında konuşuyoruz. İnanç ve bağlılık varlığınızın içinde alevlendiği zaman, sizleri bizim dünyamıza çeken bir çeşit mıknatıs olarak hizmet eder. Bununla birlikte, bugün inanıyor ve amaçlıyorsunuz, ancak ertesi gün yine dünyanıza ait bir eşyanın peşine düşüyor ya da arzularınız sizi illüzyonun içine sürüklüyorsa, sizleri bu illüzyonun dışına çıkartamıyoruz. Amaç, inanç ve bağlılık ateşinizin akıcı ve sürekli bir şekilde yanışına ihtiyacımız var. O zaman sizi fark edebilecek ve size doğru yaklaşabilmek için gerekli adımları atabileceğiz. İşte bu yüzden İlahi niteliklerin elde edilmesi konusunda konuşuyoruz. Çünkü bunlar her zaman sizinle birlikte kalacak olan değerlerinizdir. İllüzyona ait olan hevesleriniz ise illüzyon dünyasıyla birlikte yok olup gidecektir. Ben amaçlarınıza doğru yönü vermek için geliyorum. İllüzyon kendi konumunu gittikçe güçlendirdiği için, sizler İlahi özelliklerinizin gücünü iki kat hatta daha fazla oranda artırmalısınız. Daha önce hiçbir zaman öğrencilerimiz sancısız ve ıstırapsız egolarından kurtulamadılar. Aydınlanma sürecini kaçınılmaz olarak illüzyona ait her şeyden temizlenme süreci takip eder. Ve egonuz sizin bir parçanız olduğundan, egonuzun parçalarını kendinizden kestikçe, arzularınız ve bağımlılıklarınızı yaktıkça acı çekiyorsunuz. Bu çok zor bir yoldur. Bu Yola katlanabilmek ve sonuna kadar gidebilmek için çok ciddi bir içsel motivasyon ve kayıtsız-şartsız bir İnanç gerekli. Bunu çok az kişi başarabilir. İllüzyon dünyasından Tanrı’nın gerçek dünyasına geçişinizi kolaylaştırmak için biz her şeyi yapıyoruz. Muazzam çabalar ortaya koyuyoruz. Ancak sizin dünyanız size daha yakın ve onun seslerini dinleyip çekiciliğine kapılıyorsunuz. Çünkü bizi duyabilmeniz için sessizlik, tek başına kalma ve karmanın belli bir oranda temizlenmesi gerekir. Aslında her şey göründüğü kadar kötü değildir. Çünkü dünyanız günden güne çekiciliğini kaybediyor. Ve bizim dünyamıza geçmek için yeterli olgunluğa ulaşmış ruhlar bunu daha fazla ve daha fazla hissediyorlar. Ben en önemli şey hakkında konuştum, sizin illüzyon dünyasından İlahi Dünya’ya geçişiniz hakkında. Ve bu, şu anda sizin için en güncel şeydir. BEN Maitreya.
© Tatyana Mikuşina, 2010
Kurulum Tarihi : 04/05/2011 · 19:19
Son Güncelleme : 17/12/2012 · 16:55
Kategori : Dikte XII
Sayfa Oku 8261 defa
Sayfayı Yazdır
Sayfayı Yazdır
|