Sen Jermen
10 Ocak 2010
BEN Sen Jermen. Sizlere yeniden geldim, baylar ve bayanlar! Ve bugün bana çok yakın olan ve hakkında sonsuza kadar konuşabileceğim bir konu üzerine bir sohbet gerçekleştirmeye hazırım. Merakınızı uyandırabildim mi? Bugün Altın Çağ hakkında, onun Dünya’ya gelişi hakkında konuşmak için hazırım. Altın Çağın gelmesini gerektiğini söyleyen, farklı zamanlarda, çeşitli Peygamberler, Elçiler ve ayrıca kutsal insanlar aracılığıyla verilmiş kehanetlerin olduğunu sizler muhtemelen işitmişsinizdir. Ve aynı zamanda sizler etrafınıza bakıyor ve toplumda bu kadar büyük bir ahlaki çöküntü ve ruhsal alanda genel bir düşüş yaşanırken bunun nasıl gerçekleşeceğini merak ediyorsunuz. Çünkü Altın Çağ, efir planda bulunan modellere en yakın olan güzel sanatların gelişmesidir. O halde, bu kusursuz modelleri fiziksel planda gerçeğe dönüştürebilecek o mükemmel insanlar neredeler, diye soruyorsunuzdur. Şaşkınlığınızı çok iyi anlıyorum. Ve sizlere Altın Çağ hakkında kısa bir Öğreti vermem gerekiyor.
Birçoğunuzun Yükselmiş Üstatların kim olduğu ve neden bu kadar çok farklı Üstad’ın kendi üyeleri olduğu konusunda tam net ve berrak bir fikre sahip değilsiniz. Aslında “Yükselmiş Üstatlar” terimi çok da uygun düşmemektedir. Çünkü bu ifadeden, Hiyerarşik merdivenin farklı basamaklarında duran varlıklar ya da bireyler anlaşılıyor. Oysa Yükselmiş Üstatlar’ın arasında, diğer dünya sistemlerinden yardım etme misyonuyla gelmiş olanlar vardır, bunun yanı sıra dünya okulunda şu ana dek bile okuyanlar da bulunmaktadır. Bu meseleye biraz değineceğim. Yeryüzündeki insanlık gelişiminde belirli etaplardan geçmektedir. Bu etaplar kök ırklar ve alt ırklar şeklinde isimlendirilebilir. Ve şu an Dünya’da dördüncü ve beşinci kök ırkın temsilcileri bedenlenmiştir, ancak onlar efir planda bulunan ve altıncı ırkta bedenlenmeyi bekleyen kardeşlerinden çok daha geride kalmış bulunmaktadırlar. Bedenlenmeyi bekleyen bu bireyler, titreşimleri açısından, şu an bedende bulunan insan toplumunun tümünden çok daha ilerisinde bulunmaktadırlar.
Bu yüzden titreşimleri onlara Dünya’da sizin aranızda yaşama olanağı vermez. Ve onlar Yeryüzünde bedenlenmek ve evrimlerine devam edebilmek için ne zaman bir fırsat çıkacağını dört gözle bekliyorlar. Onlar kazanımlarının birçoğunu Dünya’ya armağan edebilirler ve bu kazanımlarını Yeryüzündeki insanlıkla paylaşmaktan da çok mutlu olurlardı. Şu an Dünya’da bedenlenmiş olanlar arasında da, ruhları altın külçe gibi olan belli sayıda birey vardır. Ancak Dünya’da mevcut olan şartlar, onlara kendilerini gösterme olanağı tanımamaktadır. Ve bizim Mesajlarımız, uyanmaları için ruhlarına yapılan bir çağrıdır. Onların birçoğunda yüce ruhlar ikamet etmektedir. Bunlar kısmi enkarnasyonlar denilen, Üstatlar’ın kısmi enkarnasyonlarıdır, onlar titreşimlerini Dünya’nın genel titreşim seviyesine eşitlemek için kendilerini karmayla öyle bir yüklemişlerdir ki; mevcut koşullar içerisinde kim olduklarını ve Dünya’ya neden geldiklerini hatırlayamamaktadırlar.
Aynı zamanda, Dünya’da şu an bedenlenmiş insanlar arasında, içtenlikle hizmet etmeye ve Yükselmiş Üstatlar’ın bayrakları altında hemen şimdi toplanmaya hazır olanlar da vardır, ancak onlar, ruh kardeşlerinin bulunduğu Dünya’da bir yer bulamamaktadırlar. İşte tam da bu yüzden bir plan vardır, onun sayesinde gelecek çağların bir parçası olarak, Altın Çağ’ın Dünya’da tezahür olması gerekmektedir. Ve bu şartlarda, bitirebilecek yetenekte olanlar dünya okulunu bitirebilecektir. Ve bu şartlarda altıncı ırkın temsilcileri başarısızlık riski olmadan bedenlenmeye gelebileceklerdir. Bizim Amerika topraklarında Altın Çağ için bir planımız vardı. Ve ben bu planın hayata geçmesi için mücadele ettim. Altın Çağın gelişini engelleyen karmanın dönüştürülmesinin hızlanması için Amerika ve onunla birlikte bütün dünyanın, Mor Alev lütfunu alması için kauzal bedenimi teminat olarak yatırdığımı bile sizler muhtemelen duymuşsunuzdur.
Aynı zamanda, büyük bir ruhsal potansiyele sahip olan ama hâl kendini gösterememiş bir ülke olarak, bakışlarımızı Rusya’ya yöneltmeye devam ediyoruz. Sonuçta, Altın Çağın gelişi yalnızca bir enerji meselesidir. Dünya’da Altın Çağın gerçekleşmesi için Yüce Merkezi Güneş’inden yeterli miktarda enerji tahsis edilecek midir? Fakat sevgililerim, kredi almak için bir bankaya gittiğinizde, parayı size vermeden önce banka memurları aldığınız krediyi geri vereceğinize dair bir teminat almak isterler. Sizden gayrimenkul ya da kıymetli kâğıtlar ya da başka değerli varlıklar şeklinde bir garanti talep ederler.
Tamamen aynı yasa İlahi dünyada da işlemektedir. Dünya’da Altın Çağın geliş şartlarının oluşturulması için gerekli enerjiyi vermeden önce, Yüce Merkezi Güneş, bu enerjinin, insan egosuna ait arzuların tatmini için kuma dökülen su gibi kaybolmayacağını, aksine amaca uygun bir şekilde kullanılacağını ve bireylerin kauzal bedenlerin Işık saçan küreler şeklinde, İlahi dünyaya geri döneceğinin garantisini almak istiyorlar. Altın Çağın gelişiyle ilgili bütün mesele sizin seviyenizde çözülür. İlahi enerjiyi alabilecek ve onu akıllıca bir şekilde kullanabilecek yeterli sayıda insan bulunacak mıdır? Şimdiye kadar, girişimlerde bulunuyoruz, farklı Elçiler aracılığıyla sesimizi duyurmaya çalışıyoruz, ama bu bireyleri bulamıyoruz.
Son girişimlerimizden biri de bu yeni dispenzasyondur: Mesajlarımızı bu Elçi aracılığıyla dünyanıza iletmek. Bizler şimdi umudumuzu artık belirli bir ülkeye bağlamıyoruz. Bizim için Altın Çağın Amerika’da mı, Rusya’da mı yoksa dünyanın başka bir ülkesinde mi ortaya çıkacağı önem taşımamaktadır. Bizim için Yeryüzü insanlığı milliyetlere ayrılmamaktadır. Bizim için önemli olan, İlahi enerjinin kusursuz kullanımı için bütün karmik sorumluluğu üzerine almaya hazır yeterli sayıda sorumlu bireyin bulunmasıdır: ki o enerji ilk önce fiziksel planda bir model oluşturmak için daha sonra ise İlahi prensiplere göre yaşayacak olan bütün bir ülke için serbest bırakılacaktır.
İşte böyle sevgililerim, görüyorsunuz ki hiçbir sır yoktur. Her şey çok basit ve açıktır. Bizler Dünya’da gerçekleşmesi gereken İlahi fırsatı size altın bir tepside sunuyoruz. Aranızdan kimler bu İlahi fırsata gelebilecek ve onu alacaktır?
Acele etmeyin. İlahi fırsat gerçekten sizlere verilmeden önce, Üstatlar’a ve Tanrı’ya olan bağlılığınızı ispat etmeniz gerekecektir. Testlerinizden ve yaşam durumlarınızdan geçmeniz gerekecektir. Çünkü geçmişe ait enerjilerden ayrılmadan bir sonraki enerji düzeyine çıkmak imkânsızdır. Bazen geçmişe ait enerjiler sizinle öyle bütünleşmiş ki sizler gerçek olmayan alt parçanızın nerede bittiğini, Yüksek İlahi Ben parçanızın ise nerede başladığını bilemiyorsunuz. O halde, cesaret edin. Bütün fırsatlar önünüzde durmaktadır. Hanginiz onlardan faydalanmayı başarabilecek?
BEN Sen Jermen!