Benim Kutsal Ateşim daima sizinle birliktedir!

Zaratustra

8 Aralık 2009

 

BEN Zaratustra. İlginizi büyük bir ihtimalle çekebilecek bazı meseleler hakkında sizlerle konuşmak için yeniden geldim. Ne dersiniz, eğer çok sayıda insan, Yükselmiş Üstatlar’ın sözünü ettikleri bu şeyleri dinlerse, Yeryüzünde neler olabilirdi acaba? Bu, tüm gezegen için iyi olur muydu? Öyle sanıyorum ki; Mesajlarımızı ne kadar çok insan okursa, Yeryüzündeki durum o kadar iyi ve daha da iyi olacak ve insan ruhlarının gelişimi için Yeryüzünde daha iyi şartlar oluşturulacaktır. İnsanların, bizleri, Yükselmiş Üstatları dinlemeyi engelleyen şey nedir? Sizlere engel olan şey nedir? İnsanların büyük bir kısmı, gelişim seviyeleri bakımından, hakkında konuştuğumuz bu şeyleri anlayabilecek kapasitede değildir. Onların bilinçleri tümüyle ve yalnızca fiziksel planla meşguldür ve fiziksel plandan kopacak güçte değildirler.

Başka bir insan türü daha var ki; fiziksel duyu organlarıyla algılanamayan bir şeyin varlığından kuşku duyarlar. Ve onlar sihir, büyü ve farklı pratikler yardımıyla, bu “şeyi” kendilerine hizmet ettirmek için bütün yolları kullanırlar. Bu, Mesajlarımızı anlama kapasitesine sahip olan en düşük düzeydeki bilinç örneğidir. Bununla beraber, bu insanlar ne yazık ki, Mesajların içindeki Hakikati görmekten acizdirler ve onlar egolarına hizmet etmek için, Mesajlarımızın kapsadığı Bilgiyi kullanma yeteneğine sahiptirler. Böyle insanlar çok fazladır. Şu var ki; bizim Mesajlarımız onları hedeflememektedir.

Bizim Mesajlarımız, yalnızca kendilerini ve kendi yakınlarını düşünen, sadece kendi ve çevresinin fiziksel ihtiyaçlarını karşılamanın dışında, daha öte bir kapasiteye sahip bilinç düzeyindeki insanlara yöneliktir. Bizim Mesajlarımız Hizmet etme, Kendini feda edebilme gibi sonsuzluğa ait kavramları düşünebilen insanlara yöneliktir. Gezegende yaşayan pek çok insanın bakış açısından bakılırsa bu insanlar beyaz kuzgunlar gibidirler. Elle tutulup dokunulamayan bir şeye nasıl inanılabilir? Bunun için zamanını harcamak, görülmesi mümkün bile olmayan soyut bir şeyin iyiliği uğruna eylemde bulunmak, tek bir hayatın sınırlarını aşan fikirlerle yaşamak nasıl mümkün olabilir ki?

Maalesef, bu insanlar Yeryüzünde yaşayanlar arasında bir azınlıktır, ama bizler bu insanlar için geliyoruz ve Mesajlarımızı veriyoruz. Hepiniz ilkbaharda, ağaçların ve otların nasıl çiçek açtığını izliyorsunuzdur. Hepiniz sonbahara doğru meyvelerin, tohumların, nasıl yavaş yavaş şekle büründüklerini izliyorsunuzdur. Belli bir zaman geçer ve tohumların içerisinden yeni fidanlar çıkar. Ancak tohumların çoğu yeni filiz vermez. Tohumların çoğu ölür. Aynısı insanlar için de geçerlidir. Her birinizin içinde İlahi Potansiyelinizi ortaya çıkartabilme, gelişme potansiyeli mevcuttur. Bununla beraber bu potansiyel, bütün insan bireylerinde kendini tezahür ettirmeyi başaramıyor.

Yüzbinlerce ve milyonlarca yıl önce Bilgeliğin Üstatları insanlığa aklı armağan ettiler (1). Bu kendini feda etme eylemi sayesinde, insanlık ilerleyebilmiş ve gelişebilmiştir. Bununla birlikte, içinize ekilen tohumların hepsi filiz veremiyor. Çoğu ölüyor. Ve gerçekleşmeyen fırsatların yüzdelik oranı, filizlenemeden ölen tohumların oranı kadardır. İnsanlığın gelişimini hiç bu açıdan değerlendirmediniz mi? İlahi Potansiyelinizin büyümesi için verilen zamanın sınırlı olabileceği ve bir gün sona ereceği aklınıza hiç gelmedi mi?

Ben sert şeyler söylüyorum. Ve ben Yükselmiş Üstatlar’ın sözlerini idrak edebilen insanların, onları Yeryüzüne halatlar gibi bağlayan illüzyon güçlerini alt etmek için, gereken gücü kendi içlerinde bulacaklarına güveniyorum. Ben şunu da umuyorum ki; içinizde bulunan alev, kendi gelişimi için gerekli olan ivmeyi almayı başaracaktır. Ve İlahi Alev tüm benliğinizi sarıp sarmaladığında, kendinizi veremeden, kendinizi feda etmeden duramayacaksınız. Sizler yanacak ve şüpheyle inançsızlığın alacakaranlığında hâlâ bulunan insanların Yolu’nu aydınlatacaksınız. Sizler Işığınızı verebileceksiniz. Ve bunu çıkarsızca, ödüler ve payeler beklemeksizin yapacaksınız. Sizler Ebedi Yaşam’a gözlerinizi açmış olacaksınız. Tek bir ömürle, tek bir gezegenle sınırlandırılmamış bir Yaşama. Bilincini, evrende bulunan her bir varlıkla birleştiren ve bilinciyle bütün evreni kuşatan bir Yaşama.

Ben, sizin ulaşmanız gereken bilincin yüksek durumlarından bahsediyorum. Sizler kusurlu duygu ve düşüncelerinizin hapishanesinde bulunuyorsunuz. Bilincinize özgü sınırlamalardan kurtulmak için, gereken gücü kendi varlığınızda bulmak zorundasınız! Bilincinizin bütün kusurlu durumlarını kendi içinizde alt etmek zorundasınız! Sadece Aşk, Sevinç ve bilincin yüksek bir durumunu sürekli olarak deneyimlediğinizde sizler, İlahi Bilinç durumunda bulunuyorsunuz. Sizlerden, bilincini bu tarz durumlarını kısa bir süreliğine de olsa deneyimlemeyi başarabilenleri kutluyorum.

Bilincinizin seviyesini belirleyen şey ise; kaç tane dua okuduğunuz değildir, tapınakları ve kutsal mekanları kaç kere ziyaret ettiğiniz değildir. Bilincinizin seviyesi; hissettiğiniz mükemmel sevinç durumları, içsel huzur ve dinginlik tarafından belirlenmektedir. Bununla birlikte, bu tarz durumlara erişmek için; dua etmeye, bilincinizin olumsuz hallerini aşmayı ve zararlı alışkanlıklarınızdan kurtulmanız gerekiyor. Şu anda bedende bulunan yeterli sayıda, Ruhun gerçek devleri mevcuttur. Ve eğer bu Mesajım onlar tarafından okunursa mutlu olacağım. Bu Mesajın içine desteğimin gücünü, geliştirecek olan ve bilincin kusurlu hallerini aşacak olan gücü yerleştiriyorum.

Kutsal Alev, benim Kutsal Alevim daima sizinle birliktedir! Sizin için özellikle zor olan o anlarda varlığımı çağırın; yardım ve desteğimi sizlere sunmak için, Yeryüzünün en bunaltıcı yerinde dahi olsa, kalbimin ateşini ulaştırabileceğim! Şu an Yeryüzünde bedenlenmiş olan ruhların çoğunda, ama pek çoğunda benim bir parçam bulunmaktadır. Ve içinizdeki Kutsal Alev, dünyanızın herhangi bir zorluğun etkisiyle söndürülemeyecek bir güce ulaşmadan, ben sizleri bırakmayacağım.

 

BEN Zaratustra, ruhlarınıza olan Aşkımla!

 

© Tatyana Mikuşina, 2009

 

———————

(1) Sevgili Zaratustra, 30 Mart 2005. “Fani akıl, İlahi akla yerini bırakması gerekir

 

KAPAT