Padma Sambhava
23 Nisan 2005
BEN Padma Sambhava. Beni tanıyor musunuz? Bu Elçi aracılığıyla gelen. Ben, size Dünya’daki bedenlemem sırasında yaptığım işi birazcık anlatmak istiyorum. Dünya’ya bin yıldan fazla önce geldim. Ben akıl yoluyla doğdum. BEN Bilgelik Lotus’undan doğdum. Ulaştığım Buda seviyesi dünyaya bu şekilde gelmeme izin verdi. O-o, sizler bana inanmayabilirsiniz. Dünya’da pek çok mucize gerçekleşiyor ve eğer bu mucizelere inanmıyorsanız bu mucizeler sizin için yoklar.
Sizler yalnızca televizyon ekranlarında ve bilgisayar ekranlarında gördüklerinize inanıyorsunuz.
Gerçek olmayanı gerçekmiş gibi algılıyor, gerçek olanı ise algılayamıyorsunuz.
Bilincinizde tam ters bir süreç gerçekleştiğinde Buda olacaksınız: illüzyonlar arasında bulunacak ve dünyanızın tüm illüzyonluğunu (yanılsamallılığın) farkına vararak İlahi Gerçekliği algılayacaksınız.
Ben Dünya’ya Budizm denen inancının temellerini sağlamlaştırmayı, bu inancı yenilemeyi ve onu güçlendirmeye geldim. Bu benim misyonumdu. Ve büyük çoğunluğu Budist olmayan insanlara seslenme imkânı verildiği için mutluyum.
Aslında her biriniz çok kolayca Budist olabilir. Yüreğinizde sadece Dünya’da hiç bir canlı varlığa zarar vermeme kararı almanız ve Dünya’daki tüm canlı varlıklara yardım etme sorumluluğunu üstelenmeniz yeterlidir. Ve eğer bu iki sözü tutmayı hazırsanız bugünden itibaren kendinizi Budist sayabilirsiniz. Size Boğa dolunayında, Wesak bayramının arifesinde geldim. Ve tıpkı bin yıldan fazla önce bu Misyonla geldiğim gibi kalplerinize Budizimin temellerini sağlamlaştırmaya geldim.
Dünya’da hiç bir şey değişmemiş. Dünya eskiden de olduğu gibi illüzyonlarda bulunuyor ve illüzyonlardan ayrılmaya acele etmiyor.
Dua pratiğinizin bir amacı olması gerekir. Eğer doğru bir amaç olmadan dua ediyorsanız boş yere zaman harcıyorsunuzdur.
Ve eğer dua ederken veya meditasyon yaparken insanlık için ne kadar büyük bir iş yaptığınız şeklinde aklınıza düşünceler geliyorsa, duanızın hiçbir anlamı kalmıyor.
Dua ederken insani bilincinizi tümüyle bırakmanız gerekir. Eğer bilincinizde Tanrı’nın sizi duyabileceği seviyeye yükselmezseniz, Tanrı’yla nasıl konuşabilirsiniz ki?
Kendi aranızda sohbet ederken konuştuğunuz kişinin sizi duyabilmesi için onun yanına yaklaşmaya gayret ediyorsunuzdur. Tanrı’yla konuştuğunuzda, Tanrı’nın sizi duyabilmesi için niçin gayret etmiyorsunuz? Tanrı sizinle kalp dilinde konuşuyor ve O sizinle yüreğinizde konuşuyor.
Bu yüzden dua ederken hiçbir şeyin dikkatinizi dağıtmaması gerekiyor. Sizin tümüyle kalbinize, kalbinizde hissettiğiniz şeylere odaklanmanız gerekiyor.
Duanın sözlerini söylemeye bile mecbur değilsiniz. Siz sadece bilincinizi Tanrı’nın bilinciyle birleştiriyorsunuz. Bilincinizi Yüksek Benliğinizin seviyesine yükseltiyorsunuz. Ve sizler- Tanrı’dasınız. Dua pratiğin bütün amacı bilicinizi yükseltmektir. Eğer dudaklarınız ve diliniz duanın sözlerini söylerken, aklınız etrafta dolaşıyor ve diğer insanların ne yaptığı ile ilgileniyorsa, en iyisi dua etmeyi bırakın. Anlamsız bir işle uğraşıyorsunuz. Dua bir dil alıştırması değildir, Tanrı’yla konuşmaktır. Bildiğiniz gibi Budizimde Tanrı anlayışında fark vardır. Ama Tanrı’yı Yüce Yasa, Mutlaklık, Yüce Akıl olarak algılıyorsanız nerdeyse Budist oldunuz demektir.
İnsanlar, kendi insani bilinçleriyle Tanrı’nın nasıl birisi olduğunu ve O’nun ne olduğunu karar verirken izlemek ne kadar tuhaftır. Ve eğer kişisel fikriniz diğer kişilerin fikirleriyle uyuşmuyorsa bu kişiye karşı düşmanlık bile hissedebilirsiniz. Her insanın bilincinde kendisine ait bir Tanrı şekli mevcuttur. Ve bu nedenle diğer insanların da Tanrı hakkında farklı fikirleri olabileceği düşüncesine izin vermelisiniz. Ama bazıların daha doğru bir fikre sahip oldukları, bazıların ise daha az doğru bir fikre sahip oldukları demek değildir. Bilincinizde sizin için mümkün olan en yüksek seviyeye yükseldiğinizde, Tanrı’ya daha fazla yakınlaşıyorsunuz. Ve bilincinizin seviyesi ne kadar yüksek ise Tanrı’yı tanıyamayacağınızı o kadar daha fazla anlıyorsunuz. Ve hatta diğerlerin gözünde birer tanrı olsanız bile siz yine de Tanrı’yı tanıyamıyorsunuz.
Varoluşu tanımak için yalnızca ebedi bir çaba, ebedi bir kendini aşma vardır. Bilincinizde nirvana durumuna ulaştığınızda her şeye ulaştığınızı ve tanımanız gereken bir şey kalmadığını anlıyorsunuz, çünkü sizler Tanrısal durumuna girmişsinizdir.
Fakat Kozmik Dönemler geliyor ve siz bu durumdan çıkıyor ve yeniden Tanrı’yı tanımaya başlıyorsunuz.Ve bu sürecin ne başı ne sonu vardır.
Şimdi sizler Tanrı’yı tanımanın en alt basamağında bulunuyor ve önünüzde duran birinci göreviniz, illüzyonlu dünya ile Gerçek dünyayı birbirinden ayırt etmeyi öğrenmenizdir. Ve her şeyden önce bilincinizdeki illüzyonları ayırt etmeyi öğrenmelisinizdir.
Ve eğer düşünceleriniz ve duygularınız hakkında düşünürseniz, düşüncelerinizin ve duygularınızın kesinlikle gerçek olmadıklarını anlayacaksınız. Aklınızla dokunduğunuz her şey aslında bir illüzyondur. Bu yüzden illüzyonlardan kurtulmanın birinci etabı, bütün duygu ve düşüncelerinizin aslında birer illüzyon olduklarını anlamanızdır.
Ve ancak bunu anladıktan sonra bir sonraki adım için hazır olacaksınız, içinizde neyin Gerçek olduğunu anlayarak. Pek çok meditasyon pratiği bulunmaktadır. Hepsi de içinizdeki kendi Gerçek Ben parçanızla ilişkiye geçmenize yöneliktir.
Ve içinizdeki Gerçek Ben parçanıza doğru ilk adımınız aklınızı sakinleştirmek olacaktır.
Size mantramı veriyorum. Bu mantraya enerjimi, başarılarımın momentumunu koyuyorum. Bu yüzden eğer şimdi mantramı tekrarlamaya başlarsanız bu mantrayı tekrarlarken maksimum bir etki elde edeceksinizdir. Bu mantra yalnızca aklınızın aşırı hareketliliğinden değil, sizin pek çok kusurunuzdan da kurtulmanıza izin verecektir.
Tevazuuyla söyleyin. OM MANE PADME HUM
Bu mantrayı istediğiniz kadar çok ve sık tekrarlayın. Bu mantra, zihninizde egonuzdan çabuk kurtulmanıza izin verdiğiniz ölçüde, egonuzdan hızla kurtulmanıza yardımcı olacaktır.
Bazılarınız belki de hayatlarının sonuna kadar egosundan kurtulamayacaklarını düşünüyorlar. Bazıları ise egolarından kurtulmak için birkaç hayata daha ihtiyaçları olduklarını düşünüyorlar.
Bilincinizde olmasını izin verdiğiniz şey meydana gelmektedir. Ve eğer bilincinizde, mantramı bir sene boyunca her gün 1000 defa söyleyerek egonuzdan kurtulacağınıza izin verdiyseniz, öyle de olacaktır. Yalnızca, lütfen mantramı okumaya başlamadan önce bu Mesajda verdiğim tavsiyeleri yerine getirmeyi unutmayınız.
Tanrıyla konuştuğunuzu unutmayın ve sizi duyabilmesi için kalbinizde O’na mümkün olduğu kadar yaklaşın.
BEN Padma Sambhava. Wesak bayramının arifesinde bugün sizinle beraber olan.