İlahi Hakikatin tüm bütünlüğü için kendini içinize, Yüksek parçanıza dönmeniz gereken zaman gelmiştir

BEN OLDUĞUM BEN

15 Mayıs 2005

 

BEN OLUDUĞUM BEN. İçinden konuşan BEN.

Şimdiye kadar yaptıklarımız, algılamanı yeni bir Bilgi almaya hazırlamaktı.Ve bugün senin algılamana en yakın şekilde, yeni Bilginin bir bölümünü dış bilincine getirmeye çalşacağım.

Dünyalar arasındaki iletişimdeki tüm zorluk, dünyalarımıza farklı titreşimlerin karakter olmasından kaynaklanıyor. Ve senin titreşimlerini, yüksek Işık semalarından gelen Bilgiyi alabilecek seviyeye yükselttiğimizde, titreşimlerin çevrendeki dünya ile uyuşmaması nedeniyle etrafındaki her şeye ve bizzat sana etki etmektedir. Senin dünyan kısa süreli de olsa titreşimlerinin yükselmesine dayanamıyor. Mesajları alınan yere anında Işığın güçlerine karşıt güçler toplanıyor. Bu yüzden denge ve balansı korumak son derece zordur.

Bu yüzden Mesajı oluşturan Bilgi o kadar önemli değil ne kadar fiziksel oktavda Işık Fokusunu sabitleştirebilme gerçeğinin ve bu Işık fokusunun sürekli, uzun bir zaman aralığı için kullanma imkânı varsa o kadar. Bizler karşıt güçleri ortaya çıkarma ve onları dengeleyebilme, etkisizleştirme veya tekrar polarizasyon için tedbir alma imkânımız vardır.

Tüm zorluk fiziksel dünyanın yoğunluğu nedeniyle dünyamızda bulunan Işık Varlıkların yardımıyla, dünyanıza doğrudan bir etkide bulunmanın imkânsızlığından kaynaklanıyor.

Dünyanız, dünya insanlarının bilinçlerinin bir yansıması olarak oluşmuştur.Ve insan bilincinin, İlahi örneklerinden ayrılma ölçüsüne göre, madde daha fazla ve daha fazla yoğunlaşmış ve sonuçta dünyalarımızı ayıran kalın bir perde oluşmuştur. Dünyalar arasındaki iletişimi son derece zorlaştıran bu enerjitik perdedir.

Ve Işık Varlıkların, dünyanıza inmek için tüm çabalarına rağmen, bunu gerçekleştiremiyorlar çünkü düşük titreşimleri nedeniyle dünyanıza nüfus edemiyorlar. Aynı şekilde bu insan varlıkları için de geçerlidir. Bedenlenmiş halleriyle onlar perdenin arasından yükselemiyorlar. En azından Yükselmiş Varlıkların başka bir değişle perdenin arkasında bulunan varlıkların yönetimi altından belli bir antrenmandan ve eğitimden geçmeden (yükselemiyorlar).

Bu yüzden Göklerdeki dünya, yeryüzündeki dünyaya doğrudan nüfus edemiyor. Ve kontrolü sağlamak ve İlahi Yasaların doğrultusunda dünyanızın gelişimini yönlendirebilmek için bizler aracıların, belirli bir eğitimden geçmiş ve bilinçlerini Yükselmiş Varlıkların seviyesine yükseltebilen insanların yardımından faydalanmak zorundayız.

Dünyaların birbirlerine nüfuz etmesi dalma sürecine benzer. Yüksek gelişmiş Işık Varlıkları bedenlenmeyi kabullenerek ve bedenlenmeyle beraber çeşitli kusurlar şeklinde belirli bir karma üstlenerek dünyanıza dalıyor. İşte bu yüzden bedende mükemmel varlıkların bulunmadığını söylüyorlar. Mükemmel varlıklar dünyanızda bulunamazlar.

Fakat gelişimlerin ve eğitimleri sırasında Işığın işbirlikçileri, bilgilerinin ve yeteneklerinin bir kısmını geri kazanıyor ve meditasyon pratikleri ve bilinç durumların değişmesi yardımıyla artık bizim dünyamıza dalıyorlar.

Işık işbirlikçilerinin tamamen mükemmel, tanrılar gibi oldukları görüşü bir yanılgıdır.

Dünyanızda mükemmele yer yoktur. En azından yoğun yerleşim yerlerinde yoktur.

Işık işbirlikçilerini tanımak ve onları karşıt güçlere, illüzyonları yaratan güçlere hizmet etmeyi seçmiş insanlardan ayrılabilmedeki zorluk işte budur.

Bilinciniz, belirli bir seviyeye ulaştığında sizler hangi insanların, ne tür güçlere aracı olduklarını ayırt edebileceksiniz. Ama insanlığın şu anki gelişim aşamasında, normal bir insanın ne tür güçlerin temsilcileriyle işi olduğunu belirlemesinin imkânı yoktur.

Bedenlenmeye gelen her insan, iki zıt gücün etkisine maruz kalmasından durum daha da karmaşıklaşıyor. Aslında bu güçlerin birbirleriyle savaşması her insanın kendi içinde olmaktadır. İllüzyonları çoğaltan ve illüzyonları küçülten güçlerin karşılıklı mücadelesini kast ediyorum.

Bu yüzden her zaman insanda şu veya bu güçler hakim olabilirler. Mesela daha düne kadar Işık güçlerinin hakim olduğu bir insanla işiniz olabilir. Başka bir deyişle onun aydın bir insan olduğunu farz edebilirsiniz. Fakat bir gece geçiyor ve bu insanın içsel savaşı sırasında karanlık güçler artık tam veya kısmi bir zafer kazanmışlardır.

Sizin yine aynı kişiyle işiniz vardır ve bu kişi dışarıdan aynı kişiymiş  gibi gözüküyor ama özünde o artık bambaşka bir insandır. Ve onun içsel özü er ya da geç kendini belli etmeye başlayacaktır. Ama insandaki bu değişimlerin fark edilmesine kadar birkaç ay ve hatta bir sene bile geçebilir. Dünyalarımızın karşılıklı etkileşimimin zorluğu işte bundan ibarettir. Aslında fiziksel bedeniniz, bu insanın etkisi altında olmayı seçmiş, içsel güçler tarafından yönetilen sadece bir mekanizma, bir robottur. İşte bu yüzden sürekli kalbinizin, kendi Yüksek Benliğinizin cevaplarına göre yönünüzü bulmanız gerektiği sizlere söylenilyor. Yüksek Benliğiniz kiminle işiniz olduğunu, karşınızdaki kişinin arkasında hangi güçlerin durduğu sorusunun cevabını her zaman biliyor. Ve ne yazık ki dünyanızda yönünüzü bulmak için daha güvenilir ve daha doğru başka bir yöntem yoktur.

Bu yüzden size verilen tüm gerçek Öğretiler Yüksek Benliğinizle ilişkinizin gelişmesine yöneliktir.

Bir öğretmenden diğerinin peşine takılan, bir inançtan ötekisine, bir dini akımdan ötekisine koşan kör kediler gibi olmamanız içindir. Bizim görevimiz sadece dış öğretilerde değil her öğretinin içinde de yönünüzü bulabilmenizdir. Çünkü doğru öğretilerin içerisinde karanlık güçlerin yanında hareket eden insanlar da vardır ve size göre yanlış öğretilerin içerisinde tamamen aydın işbirlikçiler (hizmet edenler) de vardır. Hayır, dünyanızda tek bir anlamlılık yoktur ve olamaz da.

Ve bugünkü sohbetin amacı, size her iki karşı başlangıcın mücadelesinin ve bu karşılıklı mücadelenin cephe hattın kesin olarak çizildiği şeklinde, dünyanın siyah-beyaz görüşünü vermek değildir.

Sizin dünyanız gerçekten de iki başlangıcın veya iki gücün mücadele ettiği bir arenadır. Ama onların nüansları ve incelikleri tüm beşeri faaliyetlerinde öyle kurnazca örülmüş ki bu kurnazca örgüyü hızlı ve kayıpsız bir biçimde çözmenin imkânı yoktur. Bu yüzden insanlığın evrimsel gelişim seyri, yaşam goblenin tüm inceliklerini anlamanız için sizi öğretmeye muktedir kılmıştır. Etrafınızdaki gerçeklikte ışık ve gölgenin en ince farklarını bulabilmek ve nihayetinde her birinize hatasızca Yolu ve gidiş yönünü belirlemeyi öğretmektir.

O zamana kadar çeşitli karmik durumlarla karşılaşacak, çeşitli güçlerin etkisi altında kalacaksınız.

Ve engellerinizi aşmanız ve etrafınızdaki dünyada ve her şeyden önce kendi içinizdeki Işık ve gölgenin tüm ince ayırımlarının fark edilmesi sırasında, sizler İlahi görüşün saflığını kazanacak ve Göklerdeki hazineleriniz olan paha biçilemeyen bir deneyim oluşturacaksınız. Bu hazineleri ne pas nede güve tehdit ediyor.

Siyah – beyaz biçimde düşünmeyi bırakmanızı ve gerçeğin tohumlarını kendinizin bulma etabı gelmiştir. Gelişiminizin şimdiki etaba karakter olan, pek çok öğretmenlerinizin ve pek çok akımlarınınızın olmasıdır. Ve bu çeşitliliğin arasında yönü bulabilmeniz için size gerekli olan ve hepinizde var olan tek bir güvenilir kılavuz- sizin Yüksen Benliğiniz gerekecektir.

Bu yüzden aranızda kendi Yüksek Benliğinizle bağlantı kurma yoluna adım atanlar, bu evrimsel gelişim etabında, eskisi gibi kendilerine tam İlahi Gerçeği verebilecek dış bir öğretmen, dış bir organizasyon aramaya devam eden insanların önünde bir avantaja sahip olacaktır.

Fakat İlahi Hakikatin tüm bütünlüğü için kendini içindeki, Yüksek Ben olan parçana çevirmen gereken vakit gelmiştir

Sorularınıza cevap bulabilmek için tüm yerküreyi dolaşabilirsiniz. Yüzlerce öğretmen ve binlerce organizasyon ziyaret edebilirsiniz, ama bu etapta gerçekten yapmanız gereken şey, kalbinizde yaşayan ve size kendi tavsiyelerini ve eğitimini verebilmek için sizi bekleyen tek Gerçek Öğretmene dönmeniz gerekiyor.

 

BEN OLDUĞUM BEN.

 

KAPAT