Padmasambhava
8 Ocak 2010
BEN Padmasambhava. Ben daha önce de gelmiştim. Ve sizler beni tanıma fırsatına sahipsiniz. Ben Dünya’da bedendeyken, Gautama Buda tarafından verilen Öğreti’yi tekrar canlandırma göreviyle gelmiştim. Ne yazık ki, insanların dünyasında öyle oluyor ki; ruhsal başarıları olan ve Yüksek güçler tarafından desteklenen bir Öğretmen yaşamdan göçtüğü anda, insanlar hemen verilen Öğreti’yi değiştirmeye başlıyorlar. Sizin zamanınız da bir istisna değildir. Aksine, her şey daha da fazla kötüleşmiştir. Ve herkes kendisinin büyük bir öğretmen olduğunu düşünmeye ve kendi öğretisini vermeye başlamıştır.
Geçmiş çağlarda hiçbir zaman bu mümkün olmamıştır. Çünkü insanlar Karma Yasası hakkında çok iyi bir şekilde bilgilendirilmişlerdi. Bunun dışında, Bilgiye ve okur-yazarlığa erişim, yalnızca aile kökeninden dolayı bu erişime sahip olması gerekenlerin vardı. Onun için, sizin zamanınız çok karmaşıktır. Ve kelimenin tam anlamıyla her köşe başında kendilerini guru ilan eden ve kendi öğretilerini veren kişiler bulunmakta. Çocukluklarından itibaren onlara Karma Yasası’nın öğretilmemiş olması ne kadar da acıdır.
Kendilerini ruhsal öğretmenler olarak ilan eden o kişilerin ağzından çıkan ve İlahi Hakikat’le uyuşmayan her kelimenin, gelecekte karmik olarak dönüştürülmesi gerekecektir. Eğer insanlar Karma Yasası ya da Mükâfat Yasası hakkında daha fazla bilgilendirilmiş olsalardı, dünyanızda pek çok şey daha farklı bir şekilde olabilirdi. Bu evrende var olan temel bir Yasadır. Ve bu Yasanın hiçbir laik okulda ve hiçbir laik yüksekokulda öğretilmemesi ne kadar da yazık. Eğer insanlar Karma ya da Mükâfat Yasasını sürekli hatırlıyor olsalardı, dünyanızda ne kadar çok şey farklı olabilirdi. Ve insanlar bu kadar cahil olmasalardı ne kadar da çok problem önlenebilirdi.
Ben bedendeyken, Karma Yasasının tedrisi benim öğrettiğim en önemli konulardan bir tanesiydi. Benim için de çok zordu. Çünkü kendilerinin yüksek ruhsal başarıları olduğunu düşünen birçok insan vardı, oysa gerçekte; onların bütün ruhsal başarıları, egolarına hizmet etmek ve diğer insanları da egolarına hizmet ettirmek isteği üzerine kurulmuştu. Dünyanızda her şey ne kadar da incedir. Ve yaşamdan doyum elde etmek için sergilediğiniz çabalarınızın hiç olmazsa küçük bir bölümünü, Karma Yasasını öğrenmek için yönlendirseniz, o zaman hayatınız çok çabuk bir şekilde değişirdi.
Örneğin, birçok insanın başka insanları aldatmayı bir başarı olarak gördüğünü biliyorum. Onlar, başkalarını dolandırdıkları ve ceplerine ek olarak birkaç banknot koydukları için ellerini mutlulukla ovuştururlar.
Sizlere büyük bir hüner ve yaratıcılık ortaya koymuşsunuz gibi geliyor. Halbuki gerçekte, sahtekarlık yaptınız ve cimriliğinizi ortaya serdiniz. Eğer yaptığınız eylemin daha sonra nasıl sonuçlar doğuracağını takip edebilseydiniz, aldattığınız adamı aramak için aceleyle koşacak ve sahip olduğunuz tüm parayı onun cebine koymaya çalışırdınız. Para, İlahi enerjinin fiziksel planda bir tezahürüdür. Ve paraya ne şekilde yaklaştığınız, İlahi enerjiye de ne şekilde yaklaştığınızı gösterir. Ruhsal öğretmenler arasında, kendilerini öyle nitelendirenler değil de Gerçek ruhsal öğretmenler arasında, öğrenciye para verme ve onun paraya nasıl davrandığını izleme metodu çok yaygındı.
Bir insanın paraya nasıl davrandığına bakarak, İlahi enerjiye de nasıl davrandığı görülürdü. Ve eğer öğrenci parayı ya da bir kısmını çalarsa ya da onu mantıksız bir şekilde harcarsa, derhal öğrencilikten kovulurdu. Öğretmen kendi öğrencilerinin karmik yükünü taşır. Bu yüzden, bütün öğrenciler farklı negatif özellikleri için özenle kontrol edilirler. Dünyada karmik borçları olduğu sürece birey hiçbir zaman öğrenci olamaz. Bunu sizin dilinize aktarayım. Bunlar, parasal borçlar olabilir, krediler, karı veya kocaya karşı olan sorumluluklar, eğitimleri ve yetiştirilmeleriyle ilgili çocuklara karşı olan görevler, onların tek başlarına yaşayabilecekleri seviyeye ulaştırılmaları, topluma ve diğer insanlara karşı farklı sorumluluklar olabilir.
Eğer ruhsal Yolda ilerlemek için ciddi bir niyetiniz varsa, topluma ve özel şahıslara olan tüm borçlarınızı tamamen ödeyip kapatmalısınızdır. Akıllı insanlar kendi normal yaşamlarını yaşarken bile borç yapmamaya çalışırlar. Aksine, onlar kendilerine borçlu olunsun şeklinde yapmaya çalışırlar. Çünkü onlar bilinçaltı bir düzeyde bile olsa Karma Yasasını çok iyi anlıyorlar. Ve size borçlu olan kimse, şu veya bu şekilde karmik borcunu geri ödemeye mecbur kalacaktır. Eğer bu yaşamda olmazsa, gelecek yaşamların birinde. Karma Yasası kusursuz bir biçimde işler.
Sizler muhtemelen bazı insanlara şaşıyorsunuzdur, onların hiçbir önemli çaba sarf etmiyor gibiler, ama para yine de onlara kendiliğinden gelir. Sır basittir: geçmiş yaşamlarda onlar parasal enerjiye karşı doğru bir tutum aldıklarından dolayıdır. Bazı insanlar ise para kazanmak için ne kadar çaba sarf ederlerse etsinler, kazanamazlar. Çünkü bütün meselenin özü şu ki; onlar ya borçlarını geri ödemiyorlardı ya da başkalarının parasını çalıyorlardı.
Parasal enerjinin kullanmanın başka bir tarafı daha vardır. Bu tüm yüzyıllar boyunca biliniyormuş. Parayı hayırlı bir iş için harcarsanız, ne kadar harcadıysanız onun on kat daha fazlası size geri verilecektir. Ne yazık ki bu Yasanın nasıl işlediğini takip etmek için sizlerin Akaşa kayıtlarına erişiminiz yoktur. Çünkü paranın geri dönüşü her zaman tek bir bedenlenmede gerçekleşmemektedir.
Paranın karşılık beklemeden bağışlanmasının önemine de değinmem gerekir. Hayır işi bağışları duaya çok benzerler. Enerjiyi ne kadar çok karşılıksız feda ederseniz, gelecekte de o kadar çok lütuflar kazanırsınız. Şunu hatırlayın: siz parayı yaptığınız işle kazanmıyorsunuz, parayı size Tanrı veriyor. Onun için, para kazanmaya uğraşmak anlamsızdır. Tıpkı çeşitli nesneleri elde etmek için dünyanızda koşmanın faydasız oluşu gibi. Birtakım nesnelerin ve doyumların peşinden koşarak sizler ruhunuzdaki Tanrı’nın yokluğunu doldurmaya çalışıyorsunuz. Tanrı yüreğinize gelip yerleştiği zaman, artık başka bir şeye ihtiyacınız kalmaz. Sizler tam anlamıyla bir doyum hissedersiniz ve Tanrı sizinle ilgilenir.
Bugünkü sohbette bahsettiğim bu basit şeylerin, sizin tarafından anlaşılmasının çok zor olduğunu biliyorum, çünkü dünya tepe taklak olmuştur. Ve en basit Hakikatler bile bilinciniz için ulaşılabilir olmaktan çıkmıştır.
BEN Padmasambhava.